Hz. İbrahim, putperest bir toplumda dünyaya gelmişti. Babası Azer, put yapıp satan bir ustadır. İbrahim (a.s.) küçük yaşlardan itibaren aklını kullanarak, gökyüzündeki yıldızlara, aya ve güneşe bakarak bunların ilah olamayacağını anlamıştı.
Bir gün, şehir halkı bayram kutlamaları için şehir dışına çıktığında, Hz. İbrahim tapınağa girerek putların önüne bırakılan yiyeceklere bakıp: "Yemez misiniz? Neden konuşmuyorsunuz?" diye sordu. Sonra eline bir balta alarak, en büyük put hariç tüm putları parçaladı ve baltayı da büyük putun boynuna astı.
Halk geri döndüğünde, putlarının parçalandığını görünce çok öfkelendiler. "Bunu kim yaptı?" diye sorduklarında, Hz. İbrahim: "Şu büyük put yapmış olabilir, ona sorun bakalım!" dedi. Halk: "Sen de biliyorsun ki, putlar konuşamaz" deyince, Hz. İbrahim: "Öyleyse, size ne fayda ne de zarar verebilen şeylere neden tapıyorsunuz?" diye cevap verdi.
Bu olay üzerine Hz. İbrahim'i cezalandırmak isteyen halk, onu ateşe atmaya karar verdi. Büyük bir ateş yakıldı ve Hz. İbrahim mancınıkla ateşin içine fırlatıldı. Ancak Allah, ateşe "Serin ve selametli ol" diye emretti ve ateş Hz. İbrahim'i yakmadı.
Bu mucize karşısında bazı insanlar iman etmeye başladı, ancak çoğunluk inkârda ısrar etti. Hz. İbrahim daha sonra memleketini terk ederek, Allah'ın emriyle farklı bölgelere gitti ve tevhid inancını yaymaya devam etti.