Sabah, Akşam ve Çeşitli Dualar
Günlük hayatımızda çeşitli durumlarda okuduğumuz dualar, Müslümanların Allah ile olan bağını güçlendirir ve günlük yaşamda karşılaşılan zorluklar karşısında manevi destek sağlar.
Bu sayfada, Diyanet İşleri Başkanlığı kaynaklarından derlenen aşağıdaki kategorilerde duaları bulabilirsiniz:
Her duanın Arapça metni, Türkçe okunuşu ve anlamı verilmiştir. Duaları kategorilere göre filtreleyebilir veya arama kutusunu kullanarak arayabilirsiniz.
اَللَّهُمَّ بِكَ اَصْبَحْنَا وَبِكَ اَمْسَيْنَا وَبِكَ نَحْيَا وَبِكَ نَمُوتُ وَاِلَيْكَ النُّشُورُ
Allahümme bike asbahna ve bike emseyna ve bike nahya ve bike nemutü ve ileyken-nüşur
Allah'ım! Senin yardımınla sabahladık, Senin yardımınla akşamladık, Senin sayende yaşıyor, Senin izninle ölüyoruz. Dönüş yalnız Sana'dır.
اَللَّهُمَّ بِكَ اَمْسَيْنَا وَبِكَ اَصْبَحْنَا وَبِكَ نَحْيَا وَبِكَ نَمُوتُ وَاِلَيْكَ الْمَصِيرُ
Allahümme bike emseyna ve bike asbahna ve bike nahya ve bike nemutü ve ileykel-masir
Allah'ım! Senin yardımınla akşamladık, Senin yardımınla sabahladık, Senin sayende yaşıyor, Senin izninle ölüyoruz. Dönüş yalnız Sana'dır.
اَللَّهُمَّ بَارِكْ لَنَا فِيمَا رَزَقْتَنَا وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ
Allahümme barik lena fima razaktena ve kına azaben-nar
Allah'ım! Bize rızık olarak verdiğin nimetlerde bize bereket ver ve bizi cehennem azabından koru.
اَلْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي اَحْيَانَا بَعْدَ مَا اَمَاتَنَا وَاِلَيْهِ النُّشُورُ
Elhamdülillahillezi ahyana ba'de ma ematena ve ileyhin-nüşur
Bizi öldürdükten sonra dirilten Allah'a hamd olsun. Dönüş ancak O'nadır.
بِاسْمِكَ اللَّهُمَّ اَمُوتُ وَاَحْيَا
Bismike Allahümme emutü ve ahya
Allah'ım! Senin isminle ölür, Senin isminle dirilirim.
اَلْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي اَحْيَانَا بَعْدَ مَا اَمَاتَنَا وَاِلَيْهِ النُّشُورُ
Elhamdülillahillezi ahyana ba'de ma ematena ve ileyhin-nüşur
Bizi öldürdükten sonra dirilten Allah'a hamd olsun. Dönüş ancak O'nadır.
بِسْمِ اللَّهِ وَلَجْنَا وَبِسْمِ اللَّهِ خَرَجْنَا وَعَلَى رَبِّنَا تَوَكَّلْنَا
Bismillahi velecna ve bismillahi haracna ve ala Rabbina tevekkelna
Allah'ın adıyla girdik, Allah'ın adıyla çıktık ve Rabbimize tevekkül ettik.
بِسْمِ اللَّهِ تَوَكَّلْتُ عَلَى اللَّهِ لَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ اِلَّا بِاللَّهِ
Bismillahi tevekkeltü alallahi la havle ve la kuvvete illa billah
Allah'ın adıyla. Allah'a tevekkül ettim. Güç ve kuvvet ancak Allah'ın yardımıyla elde edilir.
لَا اِلَهَ اِلَّا اَنْتَ سُبْحَانَكَ اِنِّي كُنْتُ مِنَ الظَّالِمِينَ
La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minez-zalimin
Senden başka ilah yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben zalimlerden oldum.
سُبْحَانَ الَّذِي سَخَّرَ لَنَا هَذَا وَمَا كُنَّا لَهُ مُقْرِنِينَ وَاِنَّا اِلَى رَبِّنَا لَمُنْقَلِبُونَ
Sübhanellezi sehhara lena haza ve ma künna lehu mukrininve inna ila Rabbina lemünkalibun
Bunu bizim hizmetimize veren Allah'ı tesbih ederim. Yoksa biz buna güç yetiremezdik. Şüphesiz biz Rabbimize döneceğiz.
اَللَّهُمَّ رَبَّ النَّاسِ اَذْهِبِ الْبَاسَ اِشْفِ اَنْتَ الشَّافِي لَا شِفَاءَ اِلَّا شِفَاؤُكَ شِفَاءً لَا يُغَادِرُ سَقَمًا
Allahümme Rabben-nasi ezhibilbe'se işfi enteş-şafi la şifae illa şifaüke şifaen la yüğadiru sekama
Ey insanların Rabbi! Hastalığı gider, şifa ver. Şifa veren sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki, hiçbir hastalık bırakmasın.
اَللَّهُمَّ بَارِكْ لَنَا فِيمَا رَزَقْتَنَا وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ
Allahümme barik lena fima razaktena ve kına azaben-nar
Allah'ım! Bize rızık olarak verdiğin nimetlerde bize bereket ver ve bizi cehennem azabından koru.
أَسْتَغْفِرُ اللَّهَ الْعَظِيمَ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ الْحَيَّ الْقَيُّومَ وَأَتُوبُ إِلَيْهِ
Estağfirullâhe'l-azîm ellezî lâ ilâhe illâ hüve'l-hayye'l-kayyûme ve etûbü ileyh
Kendisinden başka ilah olmayan, hayy ve kayyum olan yüce Allah'tan bağışlanma diler ve O'na tövbe ederim.
سُبْحَانَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ وَتَبَارَكَ اسْمُكَ وَتَعَالَى جَدُّكَ وَلاَ إِلَهَ غَيْرُكَ
Sübhânekellâhümme ve bi hamdike ve tebârakesmüke ve teâlâ ceddüke ve lâ ilâhe ğayrük
Allah'ım! Sen eksik sıfatlardan uzaksın. Seni daima böyle tenzih eder ve överim. Senin adın mübarektir. Varlığın her şeyden üstündür. Senden başka ilah yoktur.
اَلتَّحِيَّاتُ لِلَّهِ وَالصَّلَوَاتُ وَالطَّيِّبَاتُ اَلسَّلاَمُ عَلَيْكَ اَيُّهَا النَّبِيُّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ اَلسَّلاَمُ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ اَشْهَدُ اَنْ لاَ اِلَهَ اِلَّا اللَّهُ وَاَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ
Ettehiyyâtü lillâhi vessalevâtü vettayyibât. Esselâmü aleyke eyyühen-nebiyyü ve rahmetullâhi ve berakâtüh. Esselâmü aleynâ ve alâ ibâdillâhis-sâlihîn. Eşhedü en lâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh
Dil ile, beden ve mal ile yapılan bütün ibadetler Allah'a dır. Ey Peygamber! Allah'ın selamı, rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun. Selam bizim üzerimize ve Allah'ın bütün iyi kulları üzerine olsun. Şahitlik ederim ki, Allah'tan başka ilah yoktur. Yine şahitlik ederim ki, Muhammed, O'nun kulu ve elçisidir.
اَللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ كَمَا صَلَّيْتَ عَلَى اِبْرَاهِيمَ وَعَلَى آلِ اِبْرَاهِيمَ اِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ
Allâhümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ İbrahîme ve alâ âli İbrahim. İnneke hamîdün mecîd
Allah'ım! Muhammed'e ve Muhammed'in ümmetine rahmet eyle; şerefini yücelt. İbrahim'e ve İbrahim'in ümmetine rahmet ettiğin gibi. Şüphesiz övülmeye layık yalnız sensin, şan ve şeref sahibi de sensin.
اَللَّهُمَّ بَارِكْ عَلَى مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ كَمَا بَارَكْتَ عَلَى اِبْرَاهِيمَ وَعَلَى آلِ اِبْرَاهِيمَ اِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ
Allâhümme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ İbrahîme ve alâ âli İbrahim. İnneke hamîdün mecîd
Allah'ım! Muhammed'e ve Muhammed'in ümmetine hayır ve bereket ver. İbrahim'e ve İbrahim'in ümmetine verdiğin gibi. Şüphesiz övülmeye layık yalnız sensin, şan ve şeref sahibi de sensin.
رَبَّنَا آتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الْآخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ
Rabbenâ âtinâ fid-dünyâ haseneten ve fil-âhirati haseneten ve kınâ azâben-nâr
Rabbimiz! Bize dünyada iyilik, güzellik ve nimet ver, ahirette de iyilik, güzellik ve nimet ver ve bizi ateş azabından koru.
اللّهُ لاَ إِلَـهَ إِلاَّ هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ لاَ تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلاَ نَوْمٌ لَّهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ مَن ذَا الَّذِي يَشْفَعُ عِنْدَهُ إِلاَّ بِإِذْنِهِ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلاَ يُحِيطُونَ بِشَيْءٍ مِّنْ عِلْمِهِ إِلاَّ بِمَا شَاء وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ وَلاَ يَؤُودُهُ حِفْظُهُمَا وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
Allâhü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm. Lâ te'huzühû sinetün velâ nevm. Lehû mâ fissemâvâti vemâ fil ard. Menzellezî yeşfeu indehû illâ bi iznih. Ya'lemü mâ beyne eydîhim vemâ halfehüm velâ yuhîtûne bişey'in min ilmihî illâ bimâ şâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel ard. Velâ yeûdühû hıfzuhümâ ve hüvel aliyyül azîm.
Allah, O'ndan başka ilah yoktur; diridir, her şeyin varlığı O'na bağlı ve dayalıdır. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. O'nun izni olmadan katında şefaat edecek olan kimdir? O, kullarının önlerinde ve arkalarında ne varsa hepsini bilir. Onlar ise O'nun dilediği kadarından başka ilminden hiçbir şey kavrayamazlar. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.
هُوَ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ هُوَ الرَّحْمَنُ الرَّحِيمُ ﴿٢٢﴾ هُوَ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ الْمَلِكُ الْقُدُّوسُ السَّلَامُ الْمُؤْمِنُ الْمُهَيْمِنُ الْعَزِيزُ الْجَبَّارُ الْمُتَكَبِّرُ سُبْحَانَ اللَّهِ عَمَّا يُشْرِكُونَ ﴿٢٣﴾ هُوَ اللَّهُ الْخَالِقُ الْبَارِئُ الْمُصَوِّرُ لَهُ الْأَسْمَاءُ الْحُسْنَى يُسَبِّحُ لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ ﴿٢٤﴾
Hüvallâhüllezî lâ ilâhe illâ hû. Âlimül ğaybi veşşehâdeh. Hüver rahmânür rahîm. Hüvallâhüllezî lâ ilâhe illâ hû. El melikül kuddûsüs selâmül mü'minül müheyminül azîzül cebbârul mütekebbir. Sübhânallâhi ammâ yüşrikûn. Hüvallâhül hâlikul bâriül musavviru lehül esmâül hüsnâ. Yüsebbihu lehû mâ fissemâvâti vel ard. Ve hüvel azîzül hakîm.
O, öyle Allah'tır ki, O'ndan başka ilah yoktur. Görülmeyeni ve görüleni bilendir. O, esirgeyendir, bağışlayandır. O, öyle Allah'tır ki, kendisinden başka hiçbir ilah yoktur. O, mülkün sahibidir, eksiklikten münezzehtir, selâmet verendir, emniyete kavuşturandır, gözetip koruyandır, üstündür, istediğini zorla yaptıran, büyüklükte eşi olmayandır. Allah, müşriklerin ortak koştukları şeylerden münezzehtir. O, yaratan, var eden, şekil veren Allah'tır. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar O'nun şanını yüceltmektedirler. O, galiptir, hikmet sahibidir.
اَللَّهُمَّ إِنَّا نَسْتَعِينُكَ وَنَسْتَغْفِرُكَ وَنُؤْمِنُ بِكَ وَنَتَوَكَّلُ عَلَيْكَ وَنُثْنِي عَلَيْكَ الْخَيْرَ وَنَشْكُرُكَ وَلاَ نَكْفُرُكَ وَنَخْلَعُ وَنَتْرُكُ مَنْ يَفْجُرُكَ
Allâhümme innâ nesteînüke ve nestağfiruke ve nü'minü bike ve netevekkelü aleyke ve nüsnî aleyke'l-hayra ve neşkürüke ve lâ nekfürüke ve nahleu ve netrükü men yefcürük
Allah'ım! Senden yardım isteriz, günahlarımızı bağışlamanı isteriz, sana inanırız, sana güveniriz, seni hayırla överiz, sana şükrederiz, sana karşı nankörlük etmeyiz, sana karşı geleni bırakır, terk ederiz.
اَللَّهُمَّ إِيَّاكَ نَعْبُدُ وَلَكَ نُصَلِّي وَنَسْجُدُ وَإِلَيْكَ نَسْعَى وَنَحْفِدُ نَرْجُو رَحْمَتَكَ وَنَخْشَى عَذَابَكَ إِنَّ عَذَابَكَ بِالْكُفَّارِ مُلْحِقٌ
Allâhümme iyyâke na'büdü ve leke nüsallî ve nescüdü ve ileyke nes'â ve nahfidü nercû rahmeteke ve nahşâ azâbeke inne azâbeke bil küffâri mülhık
Allah'ım! Biz yalnız sana kulluk ederiz, namazı yalnız senin için kılarız, ancak sana secde ederiz, yalnız sana koşar ve sana yaklaştıracak şeyleri kazanmaya çalışırız, rahmetini umarız, azabından korkarız, şüphesiz senin azabın kâfirlere ulaşacaktır.